Covid 19 Salgınında (FED) Amerika Merkez Bankası'nın Rolü;
ABD merkez bankası Fed, Covid-19 önlemi ile faiz indirimine gitti ve ülkelere doğrudan takas hattını açarak dolar likiditesinin arttırılabilmesini sağladı.FED ayrıca 31 Mart sonrasında ABD devlet tahvili veren merkez bankalarına limit olmaksızın repo imkanı tanıyacağının garantisinide verdi.Bunun yanında diğer merkez bankalarına'da devlet tahvilini verip sonrasında ise tahvili geri almak kaydıyla dolar alınmasına ilişkin düzenlemeler getirdi.Bu sayede ülkeler tahvil karşılığı aldıkları dolar ile kendi piyasalarını iyileştirip, şirketlerine destek verebilecek konuma gelecek.Ama sonrasında bu krizi iyi bi şekilde atlatsalar da dolar karşılığında borçlandıkları tahvili geri alacakları için ekonomik olarak dalgalanmalar yaşayacaklar.
Covid 19 Salgınında (IMF) Uluslararası Para Fonu'nun Rolü;
IMF virüs salgınıyla mücadele kapsamında, düşük gelirli ülkelere destek için kredileri 3 katına çıkarmayı planladıklarını açıkladı.Bu zamana kadar 100'den fazla ülkenin kredi için IMF'e talepte bulunduğunu söyleyebiliriz.Fakat bu taleplerin ancak yarısının kurul tarafından onaylanacağı diğer yarısı için fonların yeterlilik durumuna bakılacağı açıklaması bazı ülkeler için tehlike arz etmekte gerçi bu ülkelerin Merkez Bankları Fed'den borçlanırlar borçlanmasına ama ileride ödeyemecekleri ve masa başında sömürüleceklerinden korktukları için pek oralı olmazlar diye tahmin ediyorum.IMF verilerine bakarsak şu ana kadar 10 ülkeye acil durum yardımı yapıldığını ve 25 ülkeye acil borç yardımı sağlandığı bilgisine ulaşabiliriz.Bu çerçevede kullanılabilecek mali yardım 3,8 yıl ile 5 yılda geri ödenebilecek.Ayrıca bu destek için başvuran ülkenin bir IMF programına girmesi ya da bazı uygulama koşullarına tabi olması gerekmediğini söyleyebiliriz.
Covid 19 Salgınında (World Bank) Dünya Bankası'nın Rolü;
Dünya Bankası Covid-19 ile mücadele kapsamında ülkelerin acil sağlık ihtiyaçlarına yardım etmek ve ekonomik toparlanmayı destekleme amacıyla bu ayın sonuna kadar 100 ülkede salgınla ilgili projeleri hayata geçirmeyi ve önümüzdeki 15 aylık süreçte 160 milyar dolarlık finansman sağlamayı planladıklarını duyurdu.
Bununla birlikte yoksul ülkelerin geçmişten kalan borç ödemelerini askıya alma seçeneğinin değerlendirme sürecinde olduğunu belirterek bunun için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını da belirtti.Hazırlanan bu geniş kapsamlı proje, toparlanma sürecini kısaltmayı, büyüme için gerekli olan koşulları yaratmayı, küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri desteklemeyi ve yoksul kesimleri korumayı amaçlıyor.
Covid-19 sürecinde dünya ekonomisinin seyrini ve ülkelerin durumunun nasıl değişebileceğine gelirsek;
Virüsün yayılmasını önlemek için çoğu ülkede sokağa çıkma yasağı ilan edildi.Bu yasak, kafelerin, otellerin, alışveriş merkezlerinin vs. hemen hemen tüm işyerlerinin kapatılması demek.E nolacak bu dönemde satış yapamayan işletmeler, borçlarını ödeyemeyecek bunun yanı sıra satış olmadığı için tedarikçisinden mal'da alamayacak.Tedarikçi mal satamadığı için üreticiden yeni mal talep edemeyecek bu sayede üretici artan stoklar yüzünden kepenk kapatacak yada kirasını ödeyemediği için borçlanacak bunun neticesinde'de ekonomide küçülme görülecek.Önce ülke içindeki küçülme ile alıcı ve satıcılar daha sonra dünya çapındaki alıcı ve satıcılar birbirlerinden mal ve hizmet alımı yapmayacağı için ekonomik durgunluk yaşanacak.
Ekonomideki durgunluk gayri safi yurt içi hasıla’yı düşürecek buda bir yandan işsizliğin artmasına neden olacak.Bunun la birlikte işsizliğin artması talepte daha fazla düşüş yaratacağı için ekonomiler dahada daralacak.İşsizliğin önüne geçmek için Türkiye'nin bununla ilgili aldığı karar 3 ay boyunca kimsenin işçi çıkaramayacak olması.
Diğer bir yandan bizim gibi enerji bağımlı ülkelerde'ki tek olumlu gelişme petrol fiyatlarının düşmesi.Fakat bu da ekonomisi doğal kaynak ihracına bağımlı olan (Rusya ve OPEC Ülkelerinin) aleyhine diyebiliriz. Çünkü petrol fiyatlarındaki düşüş aynı zamanda dünyada büyümenin düştüğünün ve pazarların daraldığının bi habercisi.
Yorumlar
Yorum Gönder