Ana içeriğe atla

SSCB'nin Dağılmasından Sonra Rusya Litvanya Ve Özbekistan Ekonomisi

        Bu araştırmada SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un baskılara dayanamayarak istifa etmesinden sonra  Sovyetler Birliği'nin dağılması ile  bağımsızlığını kazanan ülkeler içerisinden Kuzey Avrupada yer alan ve Avrupa Birliğine girme fırsatı elde etmiş Litvanyayı.
Zamanın en büyük 3. ekonomisiyken parçalanarak Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti (RSFSC) merkezi otoritesinin küllerinden yeniden doğması ile kurulan Rusya Federasyonunu.
Ve son zamanlar da Türkiye tarafından bayağı yatırım gören aynı zamanda TÜRKSOY üyesi olan 7 devletten biri olup Orta Asya'da yer alan Özbekistanı Sovyetlerden ayrılması sonrasındaki  küreselleşme etkilerini,  yaşadıkları değişimi, verilerle anlatacağım.
Kıyaslamaya başlamadan önce SSCB'nin dünyadaki ekonomik rolünü bulabildiğim endeksler neticesinde anlatmaya çalıştım(91 Öncesi için Rusya,Litvanya ve Özbekistanın kendine özgü verileri yok veya çok kısıtlı bu nedenle küreselleşme öncesi ekonomik durumlarını bu verilerin daha iyi ispatlıyacağını sanıyorum.);         
                       
SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği)              
        Sovyetler doğal kaynak bakımından oldukça büyük bir öneme sahiptir.Ekonomisinin temelde petrol ve doğal gaza bağlı olduğunu söyleyebiliriz.Petrol üretimi 1987 yılında günlük 12 milyon varil ile zirve yapmış dünya üretiminin %20 sini tek başına karşılamıştır.

        Bunun dışında Orta Asya’da bulunan Türk Cumhuriyetleri hammade üretimi (tahıl, pamuk) yaparken, Rusya ve Baltık ülkelerinde (Litvanya,Estonya) ağır sanayiye yatırım yapılarak (silah ve makine)  sanayi sektörü geliştirilmiştir.Bu sistem Merkez SSCB yönetimi tarafından belirlendi diğer ülkelerin altyapısı olmaması bi yana bölgesel üretimi kontrol altına almak adına uygulanmıştır.
1980'lerde Sovyetlerin demografik yapısını incelediğimizde 293 Milyonluk nüfus ile Dünya nüfusunun hemen hemen %3 ünü oluşturduğu söyleyebiliriz.Sovyetler'de kişi başına Gayri Safi Milli Hasıla  1989'da (9,200)dolar'dır.Bu oranın o zamanki şartlarla kıyaslamak için 1.kurvarda oynayan Amerika ile karşılaştırdığımda 250 milyonluk nüfusu ile kişi başına gsyih'sı 23.888 dolardır.Yani Sovyetleri ABD ye oranla karşılaştırdığımızda  kişi başına gsyih'sın %40 ına tekabul ettiğini söyleyebiliriz.Sovyetler'de 1989 yılında İnsani Gelişme Endeksi(GINI)hesaplanırken üç ana faktör kullanılmıştır. Doğumda yaşam süresi, okuryazar oranı ve kişi başına düşen gayrisafi yurtiçi hâsıla bütün bunlar göz önüne alındığında sonuç 0.275 dünya ortalamasına göre (0,598) bir hayli düşük.Diğer yandan toplam gsyih'ya bakarsak 2.7 Trilyon dolar ile dünya'da toplamına kıyasla(22,656 Trilyon)küresel gelir payının yaklaşık %10 unu elinde tuttuğunu söyleyebiliriz.

    SSCB'den sonra Litvanya                                              Sovyetlerin dağılması ile Litvanyanın büyük sanayi işletmelerinin birçoğu Rusya'nın askeri sanayi komplekslerinin birer parçası konumundaydı ve bağımsızlığını ilan ettikten sonra ihraç pazarlarının elinden alınmasıyla büyük bir yıkım yaşadı.Daha sonra bunun yerine bilgi işlem teknolojileri almaya başladı. Ülkede bilgi işlem teknolojilerine yapılan yatırımlar, yabancı yatırımcılara sunulan teşvikler ve uygun yatırım ortamı küresel devlerin bu ülkede önemli merkezler açmasını sağlarken, biyoteknoloji de Litvanya’yı yükselen bir sektör haline getirdi.
2003'te AB üyeliği ile Litvanya ekonomisi yüksek bir gelişim eğrisi çizmeye başladı.Avrupa İnovasyon Sıralaması’na göre Litvanya 24’üncü sıradan büyük bir sıçrama yaparak 16’ncı sıraya yerleşti.Kişi başına düşen gsyih'a baktığımızda 35,461 dolar ile uluslararası dolar bazındaki dünya ortalaması'nın (17,912) bir hayli üstünde bir eğilim seyri görmekteyiz.Ayrılık sonrası Rusya'dan bile (27,147) bir hayli yukarıda.Toplam gsyih'ya baktığımızda 91,47 milyar dolar ile dünya ile karşılaştırmasın'da pazar sırası 87 çünkü ülkenin nüfusu bir hayli düşük 2018 verilerine göre 3,150,453 olan nüfusun insanı gelişme endeksine bakacak olursak 0.858  ile çok yüksek insanı gelişmişlik kategorisinde olduğunu görüyoruz.GSYİH büyümesi yıllık %3.6'dır ve Rusya'nın üzerinde seyretmektedir.






















SSCB'den sonra Rusya

       Sovyetler Birliği’nin sona ermesi, uzay yarışları ve nüfus yoğunluğundan doğan kredi temelli ekonomik yapılanma ekonomik durgunluğa sebep oldu. Durgunluk döneminin en kötü zamanları 1990’lu yılların başlarına denk geldi. Rusya’da birçok şirketin iflası artan işsizliğe ve enflasyona sebep oldu.

                                             
Bunun üzerine borç alımıyla IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlar önderliğinde önerilen ekonomi politikalarıda işe yaramadı ve ülke önemli maliyetlerle karşı karşıya kaldı.Rusya’da 1991 yılında GSYİH 517.963 milyar iken ilerleyen yıllarda yani 2000 yılında yanlış ekonomi reformları nedeniyle GSYİH 259.708 milyar dolara kadar geriledi.Daha sonra ülkenin doğal zenginlikleri sayesinde hızlı bir toparlanma sürecine girdiğini söyleyebiliriz.Rusya ekonomisinin iyileşmesinde petrol fiyatlarının rolü çok büyüktür.Rusya bu sayede IMF’ye olan borçlarını kapattı.2010 yılında GSYİH’sı 1.525 trilyon dolar olan Rusyanın, 2014 yılında GSYİH 2.064 trilyon dolara kadar yükselmiştir. Rusyada sovyetlerden ayrıldıktan sonra kişi başına düşen gsyih 3.440 dolarken hükümetin yeraltı ve yerüstü kaynakları etkin şekilde kullanmasından ve serbest piyasaya geçişinden sonra 2013 yılında 15.200 dolar seviyesine kadar yükselmiştir.GSYİH büyümesi yıllık %2,3 üzerinde seyretmektedir.


Rusya’nın en son açıklanan nüfusu 144 Milyon civarındadır.İnsanı gelişme endeksini inceleyecek olursak 1990'da 0,734 olan oranın 0,816 düzeyine çıkarak sıralamada 49. sırada olduğunu ve çok yüksek insanı gelişmişlik kategorisinde yer aldığını söylemek mümkündür.Buna rağmen 20 milyon kişi yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır.


        SSCB'den sonra Özbekistan
        Özbekistan bağımsızlığını kazandıktan sonra gelişmiş ülkelerle özellikle ekonomik anlamda iyi ilişkiler kurmuş ve zengin yeraltı kaynaklarını bu ülkelere satma imkanı bulmuştur.Bu sayede, Sovyetlerin dağılımından sonra 1990-1996 döneminde sanayi üretiminde reel artış sağlayan tek ülke olmuştur. Daha sonra    Özbekistan, IMF'ten 185 milyon dolarlık stand-by kredisi almıştır.IMF'in önerdiği kurumsal piyasa reformları, milli ekonominin büyümesinde sürükleyici rol oynamaya başlamıştır.Özbekistan dünyanın en büyük pamuk üreticisi ve ihracatçısı konumundadır.Bununla birlikte altın rezervleri bakımından dünyada 4. sırada üretiminde de 7. sırada yer almakta ve ülkede yılda 92 ton altın üretilmektedir.
Dışa kapalı merkeziyetçi bir ekonomiye sahip olması özelliği nedeniyle iktisatçılar tarafından dünyadaki değişimlerden daha geç ve dolaylı etkilendiği söyleniyor.Son açıklanan rakamlara göre nüfusu 32,7 milyon olan Özbekistan'ın GSYİH 49 milyar dolardır.Kişi başı gsyih'sı ise 8 bin dolar dünya geneli ile karşılaştıracak olursak(17,912 dolar) bir hayli aşağıda kaldığını söylemek mümkündür.İnsanı gelişme endeksine göz attığımda 1990'da 0,612 olan oranın 2017 sonuna kadar 0,710 seviyesine çıktığını sıralamada 105. sırada yer alıp yüksek insani gelişme standardını yakaladığını görmek mümkün. Yoksulluk Sınırının altında kalan nüfus %14 düzeyindedir.GSYİH büyümesi yıllık %5.1 ile Rusya ve Litvanyanın üzerinde seyretmektedir.



           Sonuç olarak;SSCB önderliğinde Orta Asya’da bulunan Özbekistan'da hammade üretimi yapılırken, Rusya ve Litvanya'da sanayiye dönük yatırım yapmak, küreselleşme sürecinde bile  söz konusu uygulamanın ülkeler arasında önemli ekonomik farklılıklar oluşturmasına sebep olmuştur.Özbekistan ekonomisini belirttiğim veriler üzerinden diğer ülke ekonomileriye kıyasladığımda Rusya ve Doğu Avrupa ülkesi olan Litvanya ekonomik bakımdan daha ileri duruma gelmiştir.Sadece ekonomik açıdan olsa gene iyi sosyal anlamdada insani gelişmişlik düzeylerini incelediğimde, ki bakınız burası önemli Sovyet döneminde bile Özbekistan'ın endeksinin kötü olduğuna dair bulgulara rastladım bunun neticesinde Rusya ve Litvanya insani gelişmişlik endeksinde ilk 50'de yer alırken Özbekistan'ın ilk 100'e bile girememiş olması Özbekistanın tamamen yer altı zenginliklerinin kullanımı amacıyla Sovyetlerin sömürüsü altında kalan bir ülke olduğunu apacık ortaya koymaktadır.Ve yaptığım araştırma nezdinde bu ülkerin küreselleşme'de potansiyel bir başarı elde etmiş olduğunu belirtmek isterim.Eğer sovyetler birliği devam etseydi küreselleşme'de Litvanya ve Rusya gelişmeye devam edecek fakat Özbekistan ve diğer  Orta Asya ülkeleri yerinde saymaya devam edecekti.














Yorumlar

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Hayatımda gördüğüm en güzel tezdir bu bunu yazanın ellerinden öperim.İnanılmaz bir tez.

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Covid 19 Salgınında Uluslararası Kuruluşların Rolü

Covid 19 Salgınında (FED) Amerika Merkez Bankası'nın Rolü; ABD merkez bankası Fed, Covid-19 önlemi ile faiz indirimine gitti ve ülkelere doğrudan takas hattını açarak dolar likiditesinin arttırılabilmesini sağladı.FED ayrıca 31 Mart sonrasında ABD devlet tahvili veren merkez bankalarına limit olmaksızın repo imkanı tanıyacağının garantisinide verdi.Bunun yanında diğer merkez bankalarına'da devlet tahvilini verip sonrasında ise tahvili geri almak kaydıyla dolar alınmasına ilişkin düzenlemeler getirdi.Bu sayede ülkeler tahvil karşılığı aldıkları dolar ile kendi piyasalarını iyileştirip, şirketlerine destek verebilecek konuma gelecek.Ama sonrasında bu krizi iyi bi şekilde atlatsalar da dolar karşılığında borçlandıkları tahvili geri alacakları için ekonomik olarak dalgalanmalar yaşayacaklar. Covid 19 Salgınında (IMF) Uluslararası Para Fonu'nun Rolü;        IMF virüs salgınıyla mücadele kapsamında, düşük gelirli ülkelere destek için kredileri 3 katına çıkarmayı plan

Bitcoin Avantaj Ve Dezavantajları

EKONOMİ'DE YAYGINLAŞAN BITCOIN KULLANIMININ AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI'NIN İNCELENMESİ  1.GİRİŞ             İnsanların modern ekonomideki sınırlı değer saklama ihtiyacını karşılamak için doğan bitcoin,   serüveni 1971 yılında Amerikan Başkanı Nixon tarafından doların altına olan endeksinin kaldırılmasının ardından tüm dünya paralarının dolara bağımlı olması nedeniyle (FED) sınırsız basılabilir hale gelmesine sebep oldu.1971 yılında uygulanan bu politika 2008 krizinin patlak vermesi üzerine önce Amerikanın daha fazla para basması’na sonrasında bütün dünyanın bu uygulamayı devam ettirerek artan enflasyon, faiz oranlarının üzerine paranın değerini kaybetmesi ve devletin bankaları ve finans kurumlarını kurtarmak için küçük ve orta ölçekli işletmeleri görmezden gelerek maliyetlerin halkın sırtına bindirilmesi halkın devlete ve ulusal paraya olan güvenini yitirmesine sebep oldu.             Bu durum insanlar’ın sınırlı para birimlerine (altın,gümüş,platin vb.)